Eylül ayı içinde V.A.D. Lokalini Hizmete Açacağız

Ş.Bülent MERİÇ
21 Eylül 2017
1215


Bütün voleybol antrenörlerimizi bir çatı altında toplamayı düşünüyoruz.

 Ama maalesef antrenörlerimiz arasında kavga eksik olmuyor. Nedense …

 Lütfen toplantılara silahla ve içinizdeki nefret ve kinle gelmeyin diye bir not düşmemiz lazım.

 Galiba, geçenlerde Voleybol Vakfı başkanı Jeyan Erben ile ve Türkiye Voleybol Federasyonu başkanı Akif Üstündağ ile kısa bir toplantı yaptık.

Sayın başkan antrenör derneklerinin bir federasyon çatısı altında toplanmamızı istedi.

Kendisinin de antrenör olduğunu ve her türlü desteği verebileceğini söyledi.

Biz de lokalimizi iyileştirip açtıktan sonra ayda iki defa toplanıp antrenörler için ne yapabiliriz, derneği nasıl aktif hale getirebiliriz, antrenör eğitimi için ne yapabiliriz? Bütün bu sorulara ve gelecek önerileri nasıl değerlendirebiliriz diye masaya yatırıp konuşacağız.

1968 yılında Saint-Joseph de lise birdeyken babam ölünce voleybol antrenörü olmaya karar vermiştim. O zamanlar internet yoktu, kitap çok azdı ve hep alaylı antrenörler vardı.

 Spor akademisi daha yoktu.

 Voleybol antrenörlüğü daha meslek bile değildi.

Spor salonları çok azdı, kalite toplar yoktu.

Bir Adidas ayakkabısı satın aldığımız da sapıklığımızdan değil ama sevgimizden ayakkabı ile yatardık. Dizlikleri maç bitince arkadaşlarımıza verirdik onlar da kullansınlar diye.

Kadıköy Halk Evinin o küçük salonunda 22:30 – 24:00 arasında Fenerbahçe genç voleybol alt takımı ile antrenman yaptığımızı hatırlıyorum.

Nedense o salonda kaloriferler hiç çalışmazdı.

Hele spor ve sergi sarayı üst salonunda camlar kırıktı.

Döşemelerden çiviler çıkardı.

Hakemler paltolarla maç idare ederlerdi.

O zamanlar herkes meslek sahibiydi.

Voleybol ikinci plandaydı.

 Benden önceki zamanlarda (1967 öncesi) haftada iki gün antrenman yapılıyordu galiba.

Sonraları haftada üç güne çıktı.

Eski Burhan Felek salonunun açılması ile Enver Göçener’in antrenör olduğu İETT takımı 1973 de haftada beş antrenmana çıkarmıştı.

Tam profesyonel voleybol hayatı böylece başlamış oldu.

1970’ler de voleybol basında gelişmeye başlamıştı.

Nejat Altav, Tankut Antikacıoğlu, Necdet Bakırcıoğlu, Alev Anakök, Oktar Tertemiz…

Cengiz Tokgöz o zamanlar yeniydi.

Oyuncuların niye döndüğünü birkaç senede anlaşmıştı.

Ama voleybolu anlamadan duayen oldu!

O zamanlar menajerlik sistemi yoktu.

Yani delikanlı olma dönemleriydi.

 Teknoloji fazla gelişmediği için hakiki dostluklar vardı.

Cep telefonu olmadığı bir zamanda ben Jeyan ile nasıl senelerce beraber çalıştım? (randevulara hep  geç gelmesi ile tanınır)

 Kavgalar tabi ki olurdu (örnek ben) ama Facebook a taşımazdık!

Cep telefonu olmadığından kız tavlamak çok zordu. Sadece ev telefonu vardı ve nedense hep babaları açardı o telefonları…..

Not: Manşet Voleybolun Sesi dergisinin Eylül 136. sayısındaki yazısıdır. 

 


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Create Account



Log In Your Account