Yeni Siteye Merhaba

Alev ANAKÖK (Konuk Yazar)
26 Şubat 2016
2556

Yazı

YENİ SİTEYE MERHABA

 

Voleybol severler bugünden itibaren yeni bir siteyle birlikte olacaklar. 11. seneyi 2 ay sonra yakalayacak “Manşet Voleybolun Sesi” dergisini zorluklarla da olsa yaşatan ve sizlerle buluşturan Enver Bağlarbaşı, şimdi günlerdir hazırlığını yaptığı, dergiyle ayni ismi taşıyan “Voleybol Manşet” sitesiyle de karşınızda.

Biliyorsunuz dergi çıktığından bu yana bende her sayıda köşe yazılarımla sizlerle birlikte oldum. Gündemi paylaştım. İzlediğim maçlarla ilgili görüşlerimi yansıttım.

Ayrıca Korhan Gün'ün editörlüğünü yaptığı “Voleybolx” sitesinde de 2.5 seneyi aşkın bir süredir düşüncelerimi yansıtıyorum.

Geçtiğimiz günlerde Bağlarbaşı, “dergide yazıyorsun, birlikte 10 seneyi aştık, elin değdikçe yeni sitemde de 'konuk yazar' olarak bulunur musun? Diye sordu. 

Aslında ben yazı yazmayı fazla seven biri değilim. Bunun en büyük nedeni de kısa yazmayı beceremiyor olmam. Bu yüzden gazeteci arkadaşlarımdan da bolca eleştiri alırım. Kısa yazdığımda sanki düşüncelerimi eksik yansıtmışım duygusuna kapılıyorum. İşte bu nedenle de bilgisayarın başına zor otururum. Bağlarbaşı her ayın başında “dergiye yazıyı gönder artık” demekten adeta dilinde tüy biter. Yine de en son ben kalırım. 

“Voleybolx” için Korhan yazı yaz dediğinde de bin bir dereden su getirdim. Israrında devam edip, “TV de program yapmak için görüşmeler yapıyorum. Yorumcu olarak da seni gösteriyorum. Eğer yazı yazarsan, bende seni tanımayanlara anlatmakta kolaylık yaşarım” dedi.  “15 günde bir yazarım” diyerek sıyrılmaya çalıştım. Program işi yatınca da “tamam” diyemedim. Hala devam ediyorum. Ancak geçenlerde olduğu gibi bazen bu zaman dilimini atlarım. 15 gün 1 aya çıkar. İyi bir bahane bulursam, Olimpiyat Elemeleri sonrasında olduğu gibi işi daha da uzatırım.

1969 yılında gazetede çalışmaya başladım. O yıldan bu güne kadar da 47 yıl geçmiş. Hem gazetelerde çalıştığım, hemde antrenörlük yaptığım dönemlerde (2004 de bıraktım) az yazı yazdığım için rahattım. Sonra yine olanlar oldu.

2000 yılında Arçelik Spor Kulübü'nde görev yaparken voleybolun ilk internet sitesi olan “Voleybolum.com” da yazı yazmak için beni kandıran şu anda Merkez Hakem Komitesinde gözlemci olan Suat Carlı oldu. 2009 yılına kadar yazdırdı. Sonra bir bahane icat edip kendimi bu işten sıyırdım ama gördüğünüz gibi hala buralardayım... Şimdi dört gözle yaz aylarının gelmesini bekliyorum... Gerisini siz anlayın...

Kendimden söz ederek işi uzattım durdum. Artık konuya dönelim. Yeni sitenin ilk yazısında takımlarımızın kısaca Avrupa Kupalarında geride kalan son maçlarına ve gelecekte ki rakiplerine bir göz atalım istiyorum.

Şampiyonlar Ligi'nden başlarsak, doğal olarak sonucu en çok merak edilen maç Eczacıbaşı VitrA- Vakıfbank mücadelesiydi.

Her sezon olduğu gibi CEV yine 4'lü Finale giden yolda iki ekibimizi karşı karşıya getirdi. İlk mücadeleyi sarı- siyahlılar 3-2 kazanarak küçük bir avantaj elde etti.

Rövanş çarşamba akşamı oynandı ve bu müsabakayı da hem de 3-0 alan Vakıfbank adını 6'lı Play- Off'a yazdırdı. 

Aslında kadrolara bakıldığında star olarak nitelendirdiğimiz yerli ve yabancı oyunculara sahip bu iki ekibimizin kozlarını paylaştığı stres dolu bu iki karşılaşma kalite olarak belki beklentilerimizi karşılayamadı ama  heyecanıyla, atmosferiyle çok güzel görüntülere sahne oldu. 

Türk Bayan Voleybolu'nun bu iki önemli lokomotifinin kozlarını paylaştığı son maçta etkili servislerine ekledikleri bloklarıyla (13'e 6), defanstan çıkardıkları topları hücuma dönüştürüp (% 40) sayı üretmeyi başaran Vakıfbank, kazanan ve yoluna devam eden tarafdı.

Eczacıbaşı VitrA rakibin etkili servislerini pasör Nilay'a getirmekte çok zorlandı (% 31. İyi manşet yüzdesi ise % 11 gibi çok düşük bir oranda kaldı). Böylece doğal olarak ataklardan sayı çıkarmakta sorun yarattı. Bu da geriye düşmelerinin en önemli nedeniydi.

Şimdi Vakıfbank'ın 6'lı Play- Off da rakibi İsviçre ekibi Volero Zürich. Kadrosunda Rabadzhieva (Bulgar), Rykhliuk (Ukrayna), Mamadova (Azeri), Zivkovic (Sırp), Akinderowa (ABD), Popovic (Sırp) gibi önemli ve kaliteli sporcular bulunmasına karşın temsilcimiz tabi ki turun favorisi.

Şampiyonlar Ligi'nde ki diğer temsilcimiz Fenerbahçe Grundig, Polonya ligi lideri Chemik Police'yi iki karşılaşma da da set vermeden geçti. Aslında bu beklediğimiz bir durumdu. Güçlü kadroya sahip sarı- lacivertlilerin takılması büyük sürpriz olurdu.  

Yeni rakibimiz Dinamo Moskova. Chemik kadar kolay bir ekip değil. Kadrosunda yabancı olarak eskiden Fenerbahçe de forma giyen Brezilyalı Fernanda Garay var. Onun dışında ki tüm sporcular  Rus. Çoğu da ulusal takım oyuncusu. Bir kısmı Ocak ayında Ankara'da Olimpiyat Elemelerin de mücadele ettiğimiz ve yenildiğimiz ekip de yer aldılar. Kimler mi var? Obmochaeva, Shcherban, Fetisova, Kosianenko, Lyubushkina, Morozova...

Buna karşın takımımız bana göre turu geçer.      

CEV Kupası'nda İmpel'i aşan Galatasaray Daikin, yarı finalde Alman Schweriner ile finale çıkabilmek için iki maç oynayacak. Bir önceki turda Romen Volei Alba'yı iki karşılaşmada da yenerek eleyen rakibimizle ilk müsabakayı deplasmanda yapacak olmamız bizi şanslı kılıyor.

Chellenge Kupası Çeyrek Finalde Asterix'i (Belçika) her iki karşılaşmada da alt eden Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin yeni rakibi Romen CSM Bucuresti oldu. Buraya Wiesbaden'i her iki maçta da set vermeden geçerek gelen CSM karşısında rövanşı Romanya da oynanacak olsak da ekibimizi favori olarak gösterebiliriz.

Bu kupada ki diğer temsilcimiz Trabzon İdman Ocağı ise, İsviçre temsilcisi Aesch Pfeffingen engelini 3-0, 3-0 ile aştı ve Fransa takımı Paris Saint Cloud'u eleyen Rus Zarecie Odintsovo ile yarı finalde eşleşti. Liginde 6. sırada bulunan Zarecie'nin kolay bir rakip olmadığını vurgulayalım.

Bu kupada ilginç olan, eğer Bursa B. Belediyesi ile Trabzon İdman Ocağı rakiplerini elerse finalde buluşacaklar. Umarım öyle de olur...

Bu hafta sahneye Şampiyonlar Ligi 12'li Play- Off turu rövanş maçları için 3 erkek ekibimiz çıkacak.

Salı günü önce Ziraat Bankası'nı izleyeceğiz. Polonya da Skra Belchatow'a 1-3 yenilen ekibimiz rövanşı 3-0, 3-1 alıp, mücadeleyi “altın set” e taşımaya çalışacak. Ben şansımızın olduğunu düşünüyorum. Yani Ziraat Bankası 6'lı Play- Off'a adını yazdırırsa kimse şaşırmasın.

Bu müsabakanın ardından Smart Spor da Cucine Lube- Arkas karşı karşılaşmasını izleyeceğiz. İzmir'deki  ilk maçı 0-3 kaybetmiştik. Bu sonuca bakınca rövanş da da şans İtalyanlardan yana görünüyor.

Çarşamba günü bu kez sahneye Halkbank çıkacak. Hatırlarsanız Başkent takımı ilk karşılaşmada adeta sahada devleşerek İtalya ligi lideri Modena'yı 3-0 yenmişti. Bu galibiyet tabi ki rövanş için çok büyük bir avantaj. Ancak yine de “şimdiden turu geçtik” diyemiyorum. Çünkü İtalya da şartlar bir başka olacak. Ama oyuncularımızın ortaya koyduğu bu performanslarını tekrarlayarak turun yolunu açmalarını bekliyorum. 

Liglere gelirsek, tüm hızıyla devam ediyor. Bu hafta bayanlarda Vakıfbank, Salihli Belediyesi'ni 3-0 ile geçti. Halkbank, Çanakkale Belediyesi'ne evinde hemde 0-3 teslim olurken, Sarıyer Ankara da 0-2 geriye düştüğü mücadelede İlbank'ı 3-2 yenmeyi başardı. Trabzon İdman Ocağı da Galatasaray Daiki'i 3-2 devirerek önemli bir galibiyet aldı. Sarı- Kırmızılılar bu mağlubiyetle set averajıyla da olsa 4. sıraya geriledi. Bursa derbisinde ise Belediye, Nilüfer'i 3-1 ile geçerek 5. sıraya yerleşti.

Haftaya damgasını vuran mücadele ise hiç şüphesiz ki; Şampiyonlar Ligi'ne veda eden Eczacıbaşı VitrA'nın lider Fenerbahçe Grundig'i 3-2 yenerek hem moral bulması, hemde lig üçüncülüğüne çıkmasıydı.  

Genelde iyi bir mücadele seyrettik. Sporcuların devamlı değişen performansları teknik adamları çok zorladı. Buna da çare bulmak için tüm oyuncularına şans tanıdılar. Bu arayış sonunda Boskovic'i  sahaya süren Caprara'nın işine yaradı ve bu oyuncunun 17 sayıya ulaşan çıkışıyla maçı lehine çevirmeyi bildi.

Erkeklerde cumartesi günü Fenerbahçe- Bornova Anadolu Lisesi'ni 3-0, Halkbank da Tokat da  Plevne Spor'u 3-1 yendi.

Pazar günü Maliye Milli Piyango- İnegöl Belediyesi engelini 3-2 ile aştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, aklı salı günkü Şampiyonlar Ligi'nde olan Ziraat Bankası'nı 3-0'lık net bir skorla geçti.

Haftanın Galatasaray HDI Sigorta- Beşiktaş  arasında ki derbi mücadelesinde ise yine olaylar maçın önüne geçti.

İlk seti çok iyi oynayan Beşiktaş, özellikle Klapwijk'in % 67'lik hücum Performansıyla 16-25 aldı.

İkinci set sarı- kırmızılıların kontrolü altında giderken, taraftarların Beşiktaşlı oyunculara  küfürlü sataşmasını engellemek isteyen güvenlik güçleriyle seyirciler arasında arbede çıktı. Tribüne giren polisler taraftarları copladılar. Tartışmalar dışarıda da devam ederken maç tekrar başladı.

Bu setin kazanılmasında Sunder'in etkili servislerine ve ataklarına katkı yapan Halil ve İbrahim Emet'in rolü büyüktü: 25-18.

Dengede giden 3. sette 16-15 geçilen teknik moladan sonra hızlanan Galatasaray rakibine üstünlüğünü kabul ettirip son sayılara 24-18 önde girdi. Set bitti derken, sahneye Siyah- beyazlıların Fransız oyuncusu Samuele Tuia çıktı. Bu oyuncunun etkili servislerine arkadaşları da blok ve hücumlarla yardım edince sayılar 24-23 oldu. Tuia yine etkili ve uzun bir servis kullandı. Top dip çizginin yakınına ama sahanın içine düştü. Çizgi hakemi yanılıp bayrağını kaldırdı ve topun dışarıda olduğunu gösterdi. Baş hakem de karara uyarak seti bitirdi: 25-23. Sayılar 24-24 olması gerekirken setti kaybetmek Beşiktaşlı oyuncuları sinirlendirdi ve hakeme büyük tepki gösterdiler.

Bu itirazlara hakemin cevabı, 4. set başlarken libero Nuri ve orta oyuncu Erhan'a kırmızı kart göstererek oldu. Bu Galatasaray'a 2 sayı kazandı. 3-0 da hakeme tepkisini sürdüren Erhan bu kez bir setlik oyundan atıldı. Bu başlangıç avantajını setin sonuna kadar sürdürmeyi bilen sarı- kırmızılılar 25-19 ile seti alırken, karşılaşmayı da 3-1 kazandılar.



YAZARIN DİĞER YAZILARI

Create Account



Log In Your Account