AKİF ÜSTÜNDAĞ 3. KEZ
BAŞKAN SEÇİLDİ
Geçtiğimiz ayın en dikkat çekici olayı hiç şüphesiz ki
Federasyon başkanlığı seçimiydi.
2 dönemdir voleybolumuzu yöneten Mehmet Akif Üstündağ ile
Gökhan Dinçer branşımızın başkanı olabilmek için yarıştılar.
218 delege oy kullandı. Üstündağ rakibine 121-95’lik (26
oy) üstünlük sağlayarak 3. kez başkan
oldu.
Buraya kadar yazılanlar haber.
Ancak işin bazı ayrıntıları da vardı.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki ben seçime tek adayla
gidileceğini düşünüyordum. Çünkü voleybolumuz, son yıllarda ülkenin olumlu
yönde en çok konuşulan branşıydı. Sadece sporseverler değil, halkımızın büyük
bir bölümü özellikle “Atatürk’ün Kızları” unvanını verdiğimiz oyuncularımızın
başarılarıyla gurur duyuyor, onlara her fırsatta sevgilerini gösteriyordu.
Maçlar reyting rekorları kırarken, geniş alanlarda, parklarda, binlerce kişi
karşılaşmaları heyecanla izliyordu.
Doğal olarak voleybolun başkanı da (zaman zaman çeşitli
eleştirilere karşın) bu övgülerden payını alıyordu.
İşte böyle bir ortamda ikinci bir adayın hem de çok kısa bir
süre içinde ortaya çıkmasını beklemiyordum.
Açıkçası bu durum beni bir hayli şaşırtmıştı.
Ama asıl şaşırdığım şey, yeni adayın 95 gibi yüksek oy
almasıydı.
Oyuncu, antrenör
(Milli Takımlarda da görev yaptı), yönetici, daha önceki federasyonlarda yer
almış, iki dönemdir başkanlık yapan bir kişinin karşısında Gökhan Dinçer’e 95
oy çıkması ilginçti (diğer federasyon seçimlerine bakın, hemen hemen hepsinde
başkan seçilenler farklı oy oranlarıyla kazandılar).
Bunu bir çok kişi gibi bende, iki partinin politik
çekişmesine bağlıyorum.
Neticede, Akif Üstündağ 26 oy farkla yeniden voleybolumuzu
yönetmek için seçilmiş oldu. Kendisine ve ekibine başarılar diliyorum.
Ekim ayıyla birlikte liglerinde startı verildi. Bu konuya
girmeden önce AXA Sigorta Şampiyonlar Kupası’na değinmek istiyorum.
Erkeklerde sezonun
ilk kupasını Halkbank’ı yenen Ziraat Bankası almıştı. Kadınlarda ise
Eczacıbaşı’nı 3-1’lik bir skorla geçen Fenerbahçe kazandı.
İlk 2 sete bakınca (25-23,
22-25) çekişmeli, güzel bir maç olmuş diye düşündürse de, aslında öyle değildi.
Çok iyi oyuncuları kadrolarında bulunduran 2 ekibinde (sezon
başıydı, hazır değillerdi mazeretlerine sığınmadan söyleyeyim) ortaya
koydukları mücadele tribünleri dolduran seyircileri de, ekran başında ki bir
çok sporseveri de tatmin etmedi.
İlk setin sonuna Fenerbahçe 23-18 önde girdi. Sonra 23-22
oldu. 25-23 bitti.
2. sette bu kez Eczacıbaşı 18-24’geldi. 22-25 sonuçlandı.
Daha sonraki setler 25-17, 25-18 gibi farklı kapandı.
Netice de şampiyonluk yarışının 2 adayının kozlarını
paylaştığı sezonun ilk kupası voleybol adına keçi boynuzundan öteye geçemedi.
Peki startı verilen maçlarda ki durum ne? derseniz. Orada farklı bir görüntü yok.
Balkan ve Challange Kupaları’nda oynayan, Vakıfbank’ı 3-0
(25-21, 25-22, 25-15) gibi net bir skorla yenen Galatasaray dışında (bu arada
onlarında Aras Kargo’dan zor sıyrıldıklarını ( 0-3: 23-25, 23-25, 22-25) not
olarak düşeyim. Tüm ekipler yaz aylarını iyi değerlendirememişler. Oyuncuları
Milli Takım da olanlara biraz tolerans göstersek de, ilk haftalarda ortaya
koydukları performansları iç açıcı değil. Gerçi hesaplar Play- Off’lar için
yapılıyor, ancak bu iyi oyuncuları izlemek için tribünleri dolduran seyircilere
de, ne olursa olsun bir şeyler vermek gerekir.
Örneğin, (Takımların isimlerini vermeyeyim) Müsabaka 3-2
(25-13, 18-25, 19-25, 25-16, 15-12) bitiyor. 5 set dışında ki sayı farklarına
bakar mısınız?
Zirvenin bir başka adayı evindeki müsabakayı 3-0 kazanıyor.
Setler: 25-23, 32-30, 25-18.
Bir diğeri 25-14 set verip, bir sonrakini 9-25 alabiliyor.
Evinde 3-1 kazanan ekip, ilk seti 25-27 verdikten sonra
diğer setleri 25-16, 25-8 25-16 noktalayabiliyor.
Neyse karşılaşmalara devam edelim.
Yukarıda ki satırlarda sezonun ilk kupasını Eczacıbaşı’nı
yenen Fenerbahçe’nin kazandığından söz etmiştim.
2 ekip ligde de kozlarını paylaştılar. Bu müsabakadan da
Sarı- Lacivertliler 3-0 (25-19, 25-20,
26-24) galip ayrılmayı başardılar.
3 gün sonra Fenerbahçe, ezeli rakibi Galatasaray’ı da set
vermeden 3-0 (25-21, 25-16, 25-18) geçerek, 6. hafta sonunda ligin yenilgisiz
tek takımı oldu.
Erkekler ligi daha çekişmeli karşılaşmalara sahne oluyor. 5.
haftayı geride bıraktık. Şu ana kadar 3-2 biten müsabaka sayısı 12 (Sultanlarda
bir hafta fazla olmasına karşın 4 maç 3-2 sonuçlandı).
Ayrıca oynanan bir çok karşılaşmalarda set sayıları çok
yakın bitti.
Örneklersek: 12 set 25-22, 14 set 25-23, 3 set 26-24, 4 set
27-25, 1’er set 28-26, 29-27 30-28, 31-29, 33-31, 34-32 sonuçlandı.
Bu arada 3-2 biten maçların 3’ü 15-13, 1’i 18-16
kapandı.
Ama bir karşılaşma vardı ki (Cizre Belediye- Halkbank: 2-3)
belki de sezonun rekoru olacak, 5. Set 23-21.
Bu arada ligin üst sıraları için mücadele eden takımlar
arasında ki karşılaşmaların sonuçlarına da değinerek yazımı noktalayayım.
Ziraat Bankkart- Halkbank 2-3, Fenerbahçe- Ziraat Bankkart:
1-3, Halkbank- Spor Toto: 3-0, Spor Toto- Fenerbahçe: 3-1, Galatasaray-
Halkbank: 3-2, Ziraat Bankkart- Arkas: 0-3.
Bu sonuçların ardından ligin yenilgisiz tek takımı olarak
Galatasaray kaldı.
Bakalım kasım ayı bizlere neler getirecek?
NOT: Yazarın Manşet Voleybolun Sesi dergisi Kasım 223. sayıdaki köşe yazısıdır.