5 KUPALI VAKIFBANK

Alev ANAKÖK (Konuk Yazar)
27 Haziran 2022
465

5 KUPALI VAKIFBANK

 

Bu sezona damgasını vuran ekip hiç şüphesiz ki Vakıfbank oldu. Önce Spor- Toto Şampiyonlar Kupasını kazandı. Sonra FİVB Dünya Kulüpler 

Şampiyonluğuna uzandı. AXA Sigorta Kupa Volley de tüm rakiplerini geride bıraktı. Misli Com. Sultanlar Ligi’nde mutlu sona ulaştı. Bu başarılarına bir de CEV Şampiyonlar Ligi birinciliğini ekledi. Böylece sezonu 5 kupa ile kapatarak tarih yazdı.

Bunlardan üçünü daha önce sizlerle paylaşmıştım. Dergimizin 17. Yaş gününü kutladığımız geçen ayki sayımızda, baskıya girecek olmamız nedeniyle Sultanlar Ligi Final Serisi’nin ilk iki maçından söz etmiş, devamını bu yazıya bırakmıştım.

Ama gelin önce, Avrupa Şampiyonlar Ligi Finali’nde kozlarını paylaşan Vakıfbank- İmoco Conegliano mücadelesine göz atalım. 

Maçın ilk seti için bir yorum yapamıyorum. Çünkü, katılmak zorunda olduğum bir toplantıdan çıkıp, koştur koştur evin yolunu tutmama karşın ancak ikinci setin başlarında (5-4) televizyonun karşısına oturabildim.

Eskiden öğrencilerin en çok ileri sürdükleri “Elektrikler kesikti, onun için çalışamadım hocam” mazereti var ya, bende 1 seti “çalışamadım dostlar” diyerek 5-4 den sonrasını için düşüncelerimi paylaşayım. Bu sayı sonrası  kızlarımız hızlandılar, benimde keyfim yerinde: 11-6, 13-7. “İlk seti de 25-22 aldığımıza göre her şey yolunda” derken, nazar mı değdirdim ne (gerçi pek inandığımda söylenemez ama). Kaçan servisler dengemizi bozdu ve sayılar 16-16 oluverdi. Çabuk toparlandık ve yürüdük: 20-17, 23-18, 25-21.

Her şey yolunda gibi. Ancak heyecanım bir türlü yatışmıyor. Kalkıp bir şeyler içsem mi diye düşünüyorum ama dişlerimde ki problem nedeniyle doktor “sıcak- soğuk bir şey içme” dediği için tekrar yerime oturuyorum.  3. Set karşılıklı sayılarla başlıyor. 4-4. Öne geçiyorlar 4-6, 6-8. Yakalıyoruz: 9-9. 11-10. Haak’ın servisleri, Ogbogu’nun bloğu derken 15-11. Başlayan durgunluk, Gabi dışında top öldüremiyoruz: 17-17. Özellikle Bartsch-Hacley hücumda yok. Plaselerle bir şeyler yapmak istiyor, bu seviyede ki maçlarda tabi ki işlemiyor ve 21-21’den sonra 2 sayı geriye düşüveriyoruz: 21-23. Bu arada ben Hackley’e de, onu değiştirmediği için Guidetti’ye de söylenip duruyorum. İmoco  bu avantajı kaçırmıyor: 23-25.

4. Set başında hücumlarıyla, servisleriyle Egonu sahnede: 2-6, 3-8. 4-9. Aklıma geçen sezon geliyor. Yine İmoco Conegliano ile oynadığımız final de 2-1 öne geçmiş, sonuna getirememiş ve kupayı kaptırmıştık. Yine mi? Diye düşünürken rakipten üst üste dışarı giden 3 hücum izliyoruz: 8-9. Eminim benim gibi herkes derin bir nefes alıyor. 10-10 da eşitlik geliyor. Sonra büyük çekişme başlıyor. 14-13 öne geçiyoruz. 17-17 den sonra Haak- Gabi “biz  buradayız” diyor. Yürümeyi bırakın koşmaya başlıyoruz: 23-18. Geliyor Gelmekte olan. Bu arada Bartsch-Hacley de, servisleriyle (1’i direk sayı), defansıyla bana selam söylüyor. Ama ben yine de bu seviyede ki bir takımın 4 numarasının eksik olduğunda ısrarcıyım. Düşünün Şampiyonlar Ligi Finali’nde Hacley 4 seti 4 sayıyla bitiriyor. Bunun 1’i servisten, 1’i bloktan geliyor. Hücumda 15 top alıyor ancak 2 sayı üretebiliyor. Yüzdesi 13. “Sen bu karşılaşmayı ölçü alma” diyebilirsiniz. Ben yine de değişse daha iyi olur diyenlerdenim.

Neyi anlatıyorduk, nereye geldik. 31.2 saniyelik bir ralliyi Gabi plaseyle bitiriyor: 24-21. Gabi’nin  atağı 25-21. Ve 3-1 ile şampiyonluk geliyor.

Vakıfbanklılar sahada, ben ev de zıplayıp duruyorum.

Bu başarının birkaç istatistiğini de not olarak vereyim: Gabi 23 sayı

(hücum yüzdesi göz kamaştırıyor: 61). Eksik olan; servis ve bloktan sayı üretememesi. Haak 19, Zehra 10 sayıyla mücadeleyi tamamladılar. 

İmoco da Egonu yine zirvede; 4’ü servis, 2’si blok, toplam 39 sayı. Ona en yakın oyuncu Folie (12 sayı). Arada ki farka bakarmısınız? Tam 27 sayı.

Ben bu tür tek oyunculu takımları sevmiyorum. Evet, maç kazandırıyor, ekibini başarılı kılıyor ama..    

Neyse biz bunları bir yana bırakarak Vakıfbank’a hep birlekte alkışlarımızı gönderelim. Emeği geçen herkese teşekkür edelim. İyi ki varsınız...

Bazı dostlar “setleri neden uzun uzun yazıyorsun, biz zaten seyrediyoruz” diyerek sitem ediyorlar. Doğru. Ancak kısa bir zaman sonra herşey unutulup gidiyor. Ama dergi kalıyor. İleride okuyan olursa en azından tekrar hatırlar diye düşünüyorum.

Slovenya’nın başkenti Ljubljana dan geri dönelim ve geçen sayıda 1-1 de kaldığımız Sultanlar Ligi Final maçlarına bakalım.

Aradan zaman geçtiği için unuttuğunuzu düşünerek önce ilk iki maçı kısaca hatırlatayım.

İlk müsabakayı evinde oynamanın avantajını iyi değerlendiren Fenerbahçe 3-1 (25-22, 22-25, 25-17, 25-19) kazandı.

İnişlerin-  çıkışların yaşandığı maçta hataların çokluğu gözlerden kaçmadı. Karşılaşma adeta Vargas- Haak düellosu şeklinde geçti. Vargas 47 pas aldı. 30 sayı üretti. Haak 64 kez topla buluştu, 33 sayıyla en skorer oldu.

Serinin 2. müsabakasını bu kez Vakıfbank aldı: 3-1 (25-16, 19-25, 25-21, 25-20). Kısa notlara da  bakalım: Yine; Haak (27)- Vargas 22 sayı) düellosu yaşandı. Ancak bu kadar iyi hücum eden oyuncuların, 4 setlik maçı bloksuz tamamlamalarını yadırgadığımı da vurgulamalıyım. Sadece onlar da değil, Diğer köşe oyuncuları Hackley de bloktan sayı bulamadı, Gabi’nin ise 1 bloğu vardı. Fenerbahçe de; Fedorovtseva ile Meliha’nın da blok sayısı yoktu. Vakıfbank 12, Fenerbahçe 3 blok sayısıyla maçı tamamladılar. 

3. maç: Vakıfbank’ın evinde oynandı. Ancak 1-3 (25-20, 24-26, 17-25, 19-25) kazanan Fenerbahçe oldu ve seride 1-2 öne geçti.

İlk seti kaybeden sarı- lacivertliler hep önde götürdükleri 2. sette 20-24’ de  yaptıkları hatalarla işi zora soktularsa da (24-24), seti 24-26 koparmayı başardılar. Sonrası ise beklenenden kolay geldi.

2-3 (25-23, 25-19, 19-25, 14-25, 14-16) biten 4. Müsabaka unutulması zor anlara sahne oldu. Fenerbahçe seyircisinin desteğiyle 2-0 öne geçti.

3. setin ortalarında da 17-13’lük büyük bir avantaj yakaladı. Ne var ki bu bölümlerde Hacley- Tuğba değişikliği, Tuğba’nın servis- defans- hücum da çok iyi bir performans göstermesiyle ibre Vakıfbank’a döndü. 19-18’den sonra alınan 7 sayıyla (19-25) seti alarak hem moral buldular, hem de maç için umutlandılar.

Sarı- Lacivertlilerde kaçan büyük fırsatın moralsizliği, yeniden umutlanarak oyuna asılan Vakıfbank’ın oyunun kontrolünü eline geçirmesi sonucu 4. seti açık farkla (14-25) misafir ekip alıp skoru 2-2 yaptı.

Tüm olumsuzluklardan sıyrılmayı bilen Fenerbahçe 5. sete iyi girdi: 6-2. Ama 7-7 de yakalandı. 10-8 yine öne çıktı. Vakıfbank’ın etkili servisleri, defanstan çıkan topların atağa dönüşmesi ve gelen 5 sayı ile 10-13 oldu. Bu kez Sarı- Lacivertliler Vargas ile atak yaptı: 14-14. Haak öldürdü, Fedorovtseva’dan hata 14-16 ve 2-3.

Şampiyonu belirleyecek 5. karşılaşmanın ilk setinin son sayılarında sıkışıklık yaşasa da  ev sahibi 25-23 almayı bildi. 

2. sette 16-19 öne geçen Fenerbahçe, bu avantajını devam ettiremedi 25-20 ile 0-2 geri düştü.

Bu arada 5 maçlık serinin en güzel, en uzun rallisini (19-19 da yaşandı, 26.9 saniye sürdü) büyük keyif ve heyecanla izlediğimizi de bir not olarak düşeyim.

3. seti de 25-20 alan Vakıfbank, maçı 3-2 kazanarak 13. kez mutlu sona ulaştı.

İki küçük notla bitireyim; Gabi 18, Haak 19, Sarı- Lacivertlilerde Vargas 14, Federovtseva 14 sayıyla müsabakayı tamamladılar. Her halde dikkatinizi çekmiştir; her karşılaşmada öne çıkan Vargas bu kez 14 sayı da kaldı.

Bir başka not: 3. Sette Vakıfbank 2-1 öne geçince Fenerbahçe’nin antrenörü Zoran Terzic, ne düşündü bilemiyorum, mola aldı! Tutmadı ve sayılar 4-1 oldu.  

Sonuçta 3-2 biten final serileri tribünleri tamamen doldururken, televizyondan izleyenlere de güzel anlar yaşattı.

Son bir not: Geçen sayıda” sezon bankaların üstünlüğüyle kapandı. AXA Sigorta Efeler Ligi Finalini 2 banka takımı Ziraat- Halk oynadı, Vakıfbank finalde mücadele ediyor. İlbank da Sultanlar Ligi’ne yükseldi” diye yazmıştım. Vakıfbank, önce ligi, sonra da Şampiyonlar Ligi’ni kazanarak bu düşüncemi iyice perçinlemiş oldu.

Bu arada U 21 Kız, U 22 Erkek Ulusal Takımlarımız Avrupa Şampiyonası Eleme Turu maçlarını oynadı.

Kızlarımız Portekiz, İzlanda, ev sahibi Karadağ’ı set vermeden geçerek 12-17 Temmuz da İtalya da yapılacak finallerde oynama hakkını elde etti.

U 22 Erkek ekibimiz ise, İzlanda ile Danimarka’yı 3-0, Ukrayna’yı da  3-1 ile geçerek C Grubunu ilk sırada tamamladı. Bu sonuçla 12-17 Temmuz da Polonya’daki finallere adını yazdırdı.

Görüldüğü gibi artık sahne ulusalların. Sırada Efelerin CEV Altın Lig müsabakaları var.

İlk maç 25 Mayıs Çarşamba günü saat 17.30 da Elazığ Firat Üniversitesi Salonu’nda. Rakip: Slovakya.

 Sonra ki karşılaşmalar ise şöyle:

1 Haziran: Portekiz- Türkiye 

 5 Haziran: Türkiye Portekiz

11 Haziran: Slovakya- Türkiye.   


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Create Account



Log In Your Account