Gülden ve Esra’dan “Son Manşet Son Smaç”

Alev ANAKÖK (Konuk Yazar)
01 Aralık 2017
2523

Gülden ve Esra’dan “Son Manşet Son Smaç”

 

Bu ay ki yazıma voleybolumuza damga vurmuş iki oyuncumuzun “veda” sından söz ederek başlamak istedim. Gülden ve Esra'nın sporculuk hayatlarını noktalama kararları benim gibi onları yıllardır izlemeye alışmış sporseverleri üzdü (ne yazık ki bu anlamlı günde, İstanbul dışında olduğum için “Son manşet, son smaç” larında yanlarında olamadım). 

Salonda bulunanları duygulandıran bir belgeselle başlayan jübilede, Ulusal takımımız ile Eczacıbaşı VitrA arasında oynanan bir  setlik mücadelenin sonlarına doğru oyuna giren Gülden- Esra, arkadaşlarının ve tüm salonun alkışlarıyla sporculuk yaşamlarını noktalamışlar. 

Bu arada formalarını Eczacıbaşı VitrA’nın genç oyuncuları Hande Baladın ile Simge Şebnem Aköz’e teslim etmişler.

Umarım bu başarılı ikili sadece sporculuk hayatlarını noktalamışlardır. Bu güne kadar elde ettikleri büyük birikimlerini yeni yetişen voleybolcularla paylaşma şansını yakalarlar.

Ekim ayının sonlarına doğru Türkiye, Çekya (Çek Cumhuriyeti), Macaristan ve Polonya’nın ortaklaşa ev sahipliği yapacağı 2019 A Bayanlar Avrupa Voleybol Şampiyonası'nın ilk toplantısı yapıldı.

16 yıl sonra böylesine büyük bir şölenin ülkemizde yapılacak olması şüphesiz ki çok önemli. Bu organizasyonu en iyi şekilde yapacağımızdan hiç şüphem yok. Çünkü biz bu konuda gerçekten çok çok iyiyiz.

Bakalım 2003 de yakaladığımız Avrupa ikinciliğini bu kez bir adım daha öne taşıyıp kürsünün en üst basamağına çıkabilecek miyiz? Asıl soru bu...

Bu günden bazı şeyleri konuşmak, yazmak belki çok doğru görünmese de şimdiden bazı endişelerimin olduğunu da buraya not olarak düşmem gerektiğine inanıyorum.

Biliyorsunuz ligler başladı. Efelerde 6., Sultanlarda 3. haftalar geride kaldı. TVF' nin sitesinde ki oyuncu istatistiklerine göz atıyorum, “Skorerler” de ve “Hücum” da yabancılar ön sıralardalar. Yani köşelere (1-4 ile pasör çaprazları) bakıyorum, hep onlar var. Araya sadece Meryem girmiş. Orta oyuncular da, libero da sorun yok. Peki  sayı yükünü çekecek sporcularımız nerede? Şimdi den başımızı ellerimizin arasına alıp iyice düşünmeliyiz ve bu işi çözmenin ciddi ciddi yollarını aramalıyız. Yoksa elimize geçen bu büyük fırsat uçup gidiverir.

İstatistiklerden söz açıldığına göre Efelere de değinmek gerekiyor. Avrupa Şampiyonası sonrasında “köşelerde görev yapan oyuncularımız ligde takımlarında oynuyorlar, bu nedenle gelecekte onlardan iyi şeyler bekleyebiliriz” diye yazmıştım.        

Ama ne olduysa pek ortalarda görünmüyorlar. Bir an önce form durumlarını yükseltmelerini bekliyorum... 

Ligler başladı dedik, ama henüz tüm takımlarımızı izleme şansını elde edemedim. Bu nedenle özelikle erkekler için fazla bir yorum yapamıyorum. Ancak Ziraat Bankası sanki bu sezonu zirvede tamamlar gibi bir düşünce içine girdiğimi de söyleyebilirim.

Sultanlara gelince: Şampiyonluk yarışının iddialı 4 ekibini de seyredebildim. Onlar için ilk öngörüm; “Vakıfbank bu sezon zor durdurulur.”

İlk kez Ankara da, Spor Toto Şampiyonlar Kupası'nda Fenerbahçe karşısında seyrettiğim sarı- siyahlılar oturmuş kadrosuyla, oyun yapısıyla diğer rakiplerinden farklı bir görüntüdeler. Hele Beşiktaş karşısında bir oyun oynadılar ki “biz çok iyiyiz” diye adeta bağırdılar. Bu satırları okuyanlar eminim ki “Beşiktaş'ın gücü belli. Abartıyorsun” diyeceklerdir. Ancak 4 gün önce siyah- beyazlıların Eczacıbaşı VitrA'yı Ayazağa da nasıl sıkıştırdıklarına da (27-25, 25-14, 22-25, 25-23) şahit oldum. Onun için şu anda Vakıfbank gerçekten farklı.

Başkent de kupayı kaybeden Fenerbahçe de Natalia sakat olduğu için oynayamadı. Bu da oyunlarına ve skora doğal olarak yansıdı. Yeni transfer Rahimova takıma güç katıyor ama Kim'in yokluğu hemen fark ediliyor. Bu arada iki kısa pasör ile blokta- defansta sıkıntıları aşmak pek kolay olmayacak gibi...

Eczacıbaşı VitrA, Galatasaray'ı 3-1 yense de henüz hazır bir görüntü vermedi. Pasör Ognjenovic- Larson- Boskovic üçlüsü birlikte görev yapıyor. Orta oyuncu Adams dışarı da kalıyor. Amerikalının yerinde yeni transfer Beyza var. Bu sıkıntı yaratır mı? Göreceğiz. Hande sezona iyi başlamadı ve yerini Meliha'ya kaptırdı. Açıkçası onunda bu fırsatı şimdilik iyi değerlendirdiğini düşünüyorum.

Yenilenen Galatasaray da rakipleri gibi henüz hazır değil. Ancak Rabadzhieva- Kosheleva- Neslihan üçlüsünün varlığı takımı mutlaka güç verecek. En büyük sıkıntıları Rus oyuncunun servise karşı manşeti (Nilüfer Belediyesi maçında iyi manşeti % 23, Eczacıbaşı karşısında % 12). Bunu Neslihan'ı manşete sokarak aşarlarsa, Gamze'nin pas trafiğini ve tercihlerini kontrol altına alabilirlerse değişik bir Galatasaray izleriz.    

Son sözüm de GDS ile ilgili. Sezon başında TRT'nin yayınlayacağı karşılaşmalar GDS sistemi olan Burhan Felek de oynanacak dendi. Dendi de Eczacıbaşı VitrA- Beşiktaş karşılaşması canlı verildi ama Ayazağ da bu sistem yoktu.

Ankara da, İzmir de, Bursa da, Vakıfbank'ın sahasında tüm karşılaşmalar GDS ile oynanıyor. İstanbul'a yukarıda değindim. Diğer şehirlerde ise yok. Bu bence eşitsizlik yaratıyor. Bunun aşılması için de, TVF' nin tüm kulüpleri 250-300 bir lira maliyeti olan bu sistemi kurmaları için mutlaka zorlamalı.

NOT: Manşet Voleybolun Sesi dergisi 138. sayısından alınmıştır.  


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Create Account



Log In Your Account