Kupa Fenerbahçe ve Eczacıbaşı VitrA'nın

Alev ANAKÖK (Konuk Yazar)
12 Nisan 2019
1975

Kupa Fenerbahçe ve Eczacıbaşı VitrA'nın

 

Bir tarafta başlayan Sultanlar Ligi Play- Off Çeyrek Final maçları, diğer tarafta AXA Sigorta Kupa Volley mücadeleleri ve hepsinden önemlisi Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finalleri, CEV Kupası Finalleri geçtiğimiz ay voleybolun gündemini oluşturdu.  

Bunun ötesinde iki güzel olayımız daha vardı. İlki: Gülnur Görgün'ün özel çabalarıyla hazırlanan “Voleybolun Unutulmazları Ansiklopedisi” nin sonuna gelinmesi ve 25 Mayıs' da ki  büyük buluşmanın hazırlıkları, diğeri de “Hepimiz ayni  Takımdayız/ Türk Voleybolu'nun 60. Yılı” belgesel filmin yayınlanmasıydı.

Doğal olarak bu yoğun gündemi bir sayfaya sığdırmanın tatlı telaşı da bana düştü.

Öncelikle 25 Mayıs'ı iple çektiğimi söylemeliyim. O gün Burhan Felek Spor Salonu tarihi günlerinden birini yaşayacak. Voleybola başladığımızda hayranlıkla izlediğimiz, örnek aldığımız büyüklerimizle, omuz omuza sahada ter akıttığımız, ya da rakip olduğumuz arkadaşlarımızla ve yaşı bizden küçük ama başarılarını ayakta alkışladığımız sporcu kardeşlerimizle birlikte olacağız. Açıkçası içim şimdiden kıpır kıpır...

Türkiye Voleybol Federasyonu’nun 60. Kuruluş Yıl Dönümü anısına hazırlanan ve voleybol ailesinin 60 yıllık yolculuğunun ele alındığı, bugüne kadar elde ettiği başarıları içeren özel görüntülerin yer aldığı “Hepimiz Aynı Takımdayız / Türk Voleybolu’nun 60 Yılı” belgesel filmi TRT Spor da yayınlandı.

Çok güzel olmuş. Emeği geçen herkesi kutluyor, teşekkür ediyorum.

Ancak küçük de bir eleştirim var. O da hakemlerimizin unutulması. Sadece Oktar Ağabeyimizin bir anlık hakem kürsüsündeki görüntüsü dışında voleybola büyük hizmetleri geçmiş, Dünya'nın ve Avrupa'nın büyük organizasyonlarında düdük çalmış, ülkemizi başarıyla temsil etmiş hakemlerimizden de söz edilseydi daha iyi olurdu...

Gelelim maçlarımıza; hatırlanacağı gibi AXA Sigorta Erkekler Kupa Volley karşılaşmaları Malatya da oynandı. Bu güzel müsabakaları yerinde seyretme şansını yakalayamadık. Televizyonda izlediğimiz kadar dişe diş bir mücadele oldu ve Galatasaray- Fenerbahçe derbisi finaliyle sonuçlandı. Böylece 3-2 ile mutlu sona ulaşan Sarı- Lacivertliler 4. kez kupanın sahibi oldular.

Bir hafta sonra ise heyecan İzmir'e kaydı. Bu kez yarı final ve final karşılaşmalarını  salonda seyretme şansımız oldu. İyi ki de gelmişiz. Çok güzel 2 tane yarı final ve kupanın sahibinin belirleneceği final müsabakaları izledik. Yarı finalin ilk maçında Eczacıbaşı VitrA, Galatasaray HDI Sigorta'yı zorda olsa 3-2 ile geçip finale yükseldi. Sonra da sahaya Vakıfbank- Fenerbahçe OPET çıktılar. Çok çok güzel bir mücadele sahnelendi. Bu sezonun belki de en keyifli maçıydı. Voleybol adına her şey vardı. Hele 31-29 biten 4. set, 13-15 ile maçın noktalandığı 5. set adeta nefesleri kesti. Sonunda Fenerbahçe OPET, favori Vakıfbank'ı 3-2 yenmeyi başardı. Özellikle Vargas'ın harika performansı (3'ü servisten 38 sayı. Hücum yüzdesi 60. Tek eksik olan bloktan sayı alamamasıydı), ona 3'ü servisten, 3'ü bloktan 15 sayıyla eşlik eden Eda galibiyetin önemli isimleriydi. Kaybetmesine karşın Zhu da çok etkiliydi (4'ü blok 28 sayı, yüzdesi 56. Servis karşılaşama yüzdeleri de; 61, iyi manşet 50). Bu mücadeleyi bir küçük notla bitireyim: Kazanan Fenerbahçe OPET servislerde rakibine; 11-6, hücumlarda % 54- % 45 üstünlük kurarken, Vakıfbank'ın 22-6 gibi bloktan alınan büyük sayı farkı galibiyeti getirmedi.   

Eczacıbaşı VitrA- Fenerbahçe OPET finali de bir gün önceki günün tekrarı gibiydi. 

Heyecan hep doruktaydı. Ancak bir takım kazanacaktı. O ekipte 3-1 ile Eczacıbaşı oldu. 

Burada İzmir seyircisine de bir paragraf açmak gerekir. Ben hep maçların Ankara da oynanmasından yanaydım. Çünkü salon her zaman dolar ve takımları destekleyen güzel bir seyirci topluluğu olurdu. Ancak İzmir'i gördükten sonra artık “bir numaralı seyirci asıl burada varmış” dedim. Tıklım tıklım tribünlerin yanı sıra merdivenler bile doldu. Tribün girişlerinde ki ayaktaki seyircilerden koridorlara bile çıkılamadı. Salona giremeyenlerde cabası.

En güzeli de bırakın küfürlü tezahüratı, kötü söz söyleyen bile yoktu. Voleybolun güzel hareketlerine tüm salondan gelen alkışlar ise “işte gerçek seyirci budur” dedirtti. Kısacası bu güzel maçlara, bu seyirci çok yakıştı. Umarım bu diğer şehirlerimize, özellikle de İstanbul'a örnek olur.

Bu arada kupa öncesi Sultanların Play- Off Çeyrek Final ilk karşılaşmaları da oynandı. İlk maçlar favorilerin galibiyetleriyle kapandı. Şimdi rövanşları bekliyoruz.

Gelelim Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finallerine. 3 takımımız dan ikisi deplasmanda İtalyan ekipleriyle oynadı. Eczacıbaşı VitrA, Conegliano'yu 3-0, Fenerbahçe OPET, Scandicci'yi 3-1 yenerek avantajı ellerine geçirdiler. Vakıfbank ise Rusya da Dinamo Moskova'ya 2-3 kaybetti ama bunu da fazla önemsemedik. Önümüz açılmıştı. Rövanşta kazanır 3 takımla yarı finali görürüz keyfini yaşıyordum. Ancak hep söylerim. “Maç sahada kazanılır. Hedefe yürümek istiyorsan hep dikkatli olacaksın, ilk müsabakanın sonucuna güvenmeyeceksin.” İşte Turuncu- Beyazlılar bunun ne kadar doğru olduğunu bize bir kez daha gösterdiler. Beklenmedik bir oyun, 1-3 kaybedilen müsabaka, buna eklenen “Altın Set” ve Avrupa'ya veda. Aslında bu konuda söylenecek, tartışılacak çok şey var tabi ki. Ne var ki bunlar turu geri getirmeyecek.

Bunun üzüntüsünü, şokunu Sarı- Lacivertlilerin Scandicci'yi elemesiyle, Vakıfbank'ın  Dinamo Moskova'yı adeta şov yaparcasına 3-0 yenmesiyle (son set 25-8 bitti), bir nebze de olsa aşmaya çalıştık.

Şimdi Fenerbahçe OPET, Eczacıbaşı VitrA'yı yarışın dışına iten Conegliano, Sarı- Siyahlılarda bir başka İtalyan takımı Novara ile finale çıkabilmek için 2 maç oynayacaklar. Umarım iki ekibimiz Berlin'de ki finalde buluşurlar.

Öte yandan Galatasaray Erkek Takımı CEV Kupası Finalinde İtalyan Trentino'ya deplasmanda 0-3 yenildi. Rövanşı da 2-3 kaybeden Sarı- Kırmızılılar kupaya uzanamadılar.

Ayni şekilde Aydın Büyükşehir Belediyesi de Challenge Kupası Final mücadelesinde İtalyan ekibine kaybetti. Ancak belki 2 takımımızda kupaları ülkemize getiremediler ama final oynayarak önemli bir başarıya da uzanmış oldular.

Teşekkürler Galatasaray, teşekkürler Aydın Büyükşehir Belediyesi.

 NOT: Yazarın Manşet Voleybolun Sesi Dergisindeki yazısıdır. 


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Create Account



Log In Your Account