ŞAMPİYONLAR...
Bu büyük başarılar için önce eski Voleybol Federasyon
başkanları Ahmet Gülüm...
Erol Ünal Karabıyık...
Özkan Mutlugil ve tabii ki de tam zamanında oyuncu
değiştirerek pardon antrenör değiştirerek takımın adeta sınıf atlamasını sağlayan
şimdiki başkan Mehmet Akif Üstündağ’ı tebrik etmek lazım..
Milli takımımızı da belli bir seviyeye getiren Guidetti’ye
de teşekkür etmek lazım… (koçluk ve bazı oyuncuları kadroya almama hataları ve
takıma fazla güvenmeme hatası yapmasına rağmen)..
Santarelli biraz da hazıra kondu..
Ama herkese eşit davrandı..
Herkesin oynayabileceği havası yarattı..
Asık suratları neşeli yaptı..
Oyunculara inandı böylece oyuncularında öz güveni geri
geldi..
Pozitif bakış açısı getirdi..
Yedekler bile biz bu takımda oynayabiliriz diye düşünmeye
başladılar..
Kenarda sempatik ve heyecanıyla takımın motivasyonunu
arttırdı..
Koçluğu da Guidetti’ye göre çok daha iyiydi..
Hayatında hiç voleybol oynamamış ve voleyboldan anlamayan
tehlikeli sosyal medya duayenlerimiz..
Yani içimizdeki İrlandalılar bu takıma ve antrenöre hala
ağır tenkitler yapabiliyorsa söylenecek bir şey yok..
Sadece el insaf be..
işte Voleybol ülkesi olmanın dezavantajları da oluyor..
Şimdi herkes voleyboldan anlıyor...
Allah’tan Hande bu tipleri dinleyip de voleybolu bırakmadı
!!
Takımın havası ve ruhu çok güzeldi.
.kimse hata yapana kötü gözle bakmadı.
Herkes birbirinin hatasını kapatmaya çalıştı.
Arkadaşlık ve dostluk maximum noktasına çıkmıştı...
“Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz İçin” cümlesi adeta bu
takımın sloganı olmuştu...
İtalya’nın Egonu’ya yaptığını gördükten sonra bizimkilerin
Vargas’ı nasıl da yüceltmelerini görmek çok güzeldi..
Vargas artık bir sultan oldu...
Ve de takıma çok yakıştı..