VOLEYBOL EFSANELERİ..

Ş.Bülent MERİÇ
17 Şubat 2022
1757

VOLEYBOL EFSANELERİ..

1961 yılında de Sainth  Joseph’e girdim..

Teneffüslerde ve öğle paydosunda voleybol oynamak mecburiydi..

Spor yapmayan ceza alırdı..

1964 yılında lisanslı basketçi oldum Moda Spor’da..

Sonra bu boyla basketbolcu olamayacağımı anlayınca 1967 de Fenerbahçe’ye voleybolcu olarak geçtim..

İ.E.T.T  İtfaiye... G.S -F.B maçlarını izleyerek büyüdüm..

DEĞER ERAYBAR...

1968 de Şişli’de ki evine giderdim bana voleybol öğret diye...

Değer abi çok iyi voleybolcuydu..

Çok zeki cin gibi biriydi..

O zamanlar Cem Yılmaz yoktu.. o vardı..

Bana voleybolu ve hayatı öğretti sanki..

Zekası ve enerjisi,  hayata bakışı çok değişikti..

1972’de Rüzgarspor’da zaten antrenörüm oldu, iyice öğrencisi oldum..

SİNAN ERDEM’le tanışmam 1975’lerde oldu..

Beni sen lisan biliyorsun seni kursa göndereceğim diye 1977’de İtalya ya gönderdi..

Ufkum açıldı..

O’nunla konuşmak sanki özel hayat dersleri almak gibiydi..

Böyle insanlar sizin hayat görüşünüzü değiştiriyor..

Bakış açınız genişliyor..

Çok babacan ve kültürlüydü.. ama mütevaziydi..

Voleybolun Avrupa’ya açılan penceresiydi..

şimdi kızı Zeynep arkadaşım..

ERDOĞAN TEZİÇ..

1990’ların sonunda tanıştık galiba..

YÖK başkanıyken reisimizle ilk tartışan insandı..

Galatasaray Lisesinde müdür.. Galatasaray Üniversitesinde rektörken ben oralarda antrenördüm..

Anayasa profesörüydü ama bence hayat profesörüydü..

Derya gibi bir adamdı..

okula gitme Erdoğan abiyle konuş, tartış yeter.

Erdoğan abiyle konuştuktan sonra hayatta öğrenmenin sonunun olmadığını anlıyorsun..

Seni asla bilgisiyle ezmiyordu...seni düşünmeye zorluyordu..(bugünkü Türkiye için çok tehlikeli bir adam) 

AYHAN DEMİR’le hiç bir zaman iyi anlaşamadık.. Ama müthiş bir lider ve organizatördü..

1968 de İstanbul Genç karmada tanıdım..

Ben oyuncuydum.. çok sert ve disiplinliydi.. Türk voleybolunun kurucularındandır..

Bütün camiayı toplayan ve yönlendiren kişisiydi..

Küçükpazar Türk Ticaret bankasındaki toplantılara (Cengiz Göllü. .Mehmet Bengü bey..Cahit...Enver Göçener ..) özel hazırlanırdım.

Şık giyinir.. dosyalarla ciddi tavrımı takınır giderdim..

Çok demokratikti herkesi dinler kendi bildiğini yapardı..

Çok paylaşımcıydı  herkes fikrini söyler ama son noktayı kendi koyardı..

Ben sadece aralarda espri yapabilirdim..

Şimdi böyle KALİTELİ adamlar var mı acaba ? (Cengiz beyi Mehmet beyi yazmıştım.. yoksa onlarda tabii ki bu ekipte )..

Enver bir gün milli takımla seyahate gidecek..

Hava alanından dönmüş çünkü Federasyon sadece bir antrenörü götürüyormuş..

Şimdi bakıyorum da antrenörleri her şeyi düşünülmüş..

10 kişilik bir ekibi var !!

Kıskanıyor muyum ?

Evet ..Çok kıskanıyorum.. kıskançlık krizleri geçiriyorum..

Biz yalnızdık..

Ama insan yalnızlığın ve yokluğun içinde daha çalışkan , hırslı ve yaratıcı oluyor..

Daha doğrusu mecburiyetinde kalıyor..

Genç geldi sen ne zaman antrenör oldun abi ? 

Babam 18 yaşında ölünce karar verdim.

O zamanlar ne internet.. ne kitap.. yoktu..

biz BİLGİ DİLENİYORDUK..

Moda da ya sosyetenin içinde YOK olacaktım..

Ya da kendimi antrenörlükle VAR edecektim..

işte benim hırsım buradan geliyor..

“To be or not to be”..

Hayatta ARI olmasını bilmek lazım..

Bu büyük insanlardan bir şey alarak ilerledik..

Bütün mesele insanların iyi taraflarını görebilmek..

NOT: MANŞET VOLEYBOLUN SESİ Dergisi Şubat ayı yazısıdır.


YAZARIN DİĞER YAZILARI

Create Account



Log In Your Account